Hosgeldiniz...

...Biz Bir Aileyiz...

27 Mayıs 2008 Salı

Ne Görmek İstiyoruz?



Yukarıdaki Youtube alıntısında Microsoft CEO’su Steve Ballmer’in bir sunuma nasıl başladığını gösteriyor. Ne görmek istiyoruz?

Eğer görmek istediğiniz, enerjik bir başlangıç, tutku, hırs, dünyanın en büyük şirketini yöneten insanın başarısının arkasındaki dinamizim, iş aşkı, şirket sevgisi ise hepsi bu alıntıda var. Günümüz iş kültüründe, başarı eğitimlerinde, kişisel gelişim programlarında bu ve buna benzer yaklaşımları görüyoruz.
- Bugün nasılsın?
- Harikayım / Mükemmelim / Çok iyiyim / Süperim. Hopluyorum zıplıyorum, enerji doluyum, yerimde duramıyorum.

“İyi düşün, iyi olsun”, “Çekim Yasası” gibi kavramlara karşı değilim ama günümüz iş dünyasında bu kavramların dozunu öylesine kaçırıyoruz ki, Steve Ballmer’in alıntısını yaptığım bu sunum başlangıcı doz aşımının en güzel örneğini oluşturuyor. Tabii benim bakış açımdan.

Ben bu sunum başlangıcından;
Okudukları ve öğrendikleri ile çelişen bir insan görüyorum. Çoşkulu, dinamik, hırslı bir insan yerine bir dakika hoplayıp zıpladığı için nefes nefese kalan, sesi kesilen bir insan görüyorum. İlk önce dakikalarca hoplayıp zıpladığı halde sapasağlam kalmayı, sanki yürüyerek içeri girmiş gibi konuşmaya başlayabilmeyi öğrenmeli. Bunu beceremiyorsan, hiç bu işe kalkışmayacaksın. Yoksa burada olduğu gibi medya maymunu olursun.

Peki, koskoca CEO olarak, olmak istediğin, görünmek istediğin sapasağlam, dayanıklı insan olmaktan seni alıkoyan ne? Biraz kıçını kaldır, koş, ağırlık çalış, spor yap. Göreceksin, nefesin kesilmeyecektir.

kaynak : http://beyinlabirenti.blogspot.com/search/label/Elalemin%20Derdi%20Beni%20Gerdi

Dünya Ekmek Derdine Düştü


Dünya piyasalarında gıda fiyatlarında artış hız kesmiyor. BM, artışın kalıcı olduğunu belirterek, milyonlarca kişinin tehdit altında olduğu uyarısını yaptı. Açları doyurmak için acilen ihtiyaç duyulan paraysa sadece 500 milyon dolar.

Başta pirinç olmak üzere birçok üründe yaşanan fiyat artışları hız kesmiyor. Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü’nün (FAO) son raporuna göre, uluslararası pirinç fiyatları, Ocak ayından bugüne kadar ortalama yüzde 20 oranında arttı.

Yüksek kaliteli Tayland pirinci, Mart 2007’ye kıyasla yüzde 68 oranında artarken, Şubat 2008’e kıyasla yüksek kaliteli pirincin fiyatında yüzde 13 oranında artış görüldü. Uzmanlara göre, tonu 800 dolara yaklaşan pirincin fiyatı önümüzdeki üç ay içinde 1000 doları bulacak. Ancak fiyatları hızla artan tek ürün pirinç değil. FAO, gıda maliyetlerinin 2006’dan 2007 yılına kadar dünya genelinde yüzde 23 arttığını bildirdi. Bu dönemde tahıl fiyatları yüzde 42, yemeklik yağın fiyatı yüzde 50, süt ürünlerinin fiyatı ise yüzde 80 yükseldi.

Pirinç fiyatları Türkiye’de dünya piyasalarının oldukça üzerinde yüzde 130’a varan oranlarda zam gördü. Yoksul yiyeceği olarak görülen bulgur fiyatı da Türkiye’de kuraklık gerekçe gösterilerek son 1 yılda yüzde 155 oranında arttı. Son haftalarda bulgur satışları önemli ölçüde artış gösterirken, pirinç satışlarında azalma yaşanıyor.

‘PİRİNÇ SATIŞLARI DURMA NOKTASINDA’
Karaman’da kurulu Duru Bulgur Satın Alma Müdürü Mehmet Ali Orduoğlu, baldo pirincin perakende fiyatının marketlerde 7,00 ile 7,50 YTL, bulgurun ise 2 ile 2,50 YTL civarında satıldığını belirterek, “Pirinç satışları adeta durma noktasına geldi. Bulgur eski cazibesine tekrar kavuştu. Pirinç satamıyoruz ancak bulgur satışlarımız çok iyi” diye konuştu.

FAO: FİYATLARDAKİ ARTIŞ KALICI
Gıda fiyatlarının geleceğine ilişkin senaryolar pek olumlu görünmüyor. FAO, küresel çapta kargaşayı tetikleyen gıda fiyatlarının tırmanmasının büyük olasılıkla kalıcı olduğunu ve dünya çapında günde bir dolar ve altında yaşayan milyonlarca kişiyi tehdit ettiğini belirtti.

Değişmeyen talep, stok azlığı ve yeni ihracat kısıtlamaları sonucu tahıl fiyatlarının arttığı kaydedilirken, yine de sıkı bir tedarik durumuyla sıkıntının azaltılabileceği ve dünyada tahıl üretiminin bu yıl yüzde 2.6 artırılarak rekor düzey olan 2.16 milyar tona çıkmasının beklendiği de belirtildi.

MISIR VE HAİTİ’DE 6 KİŞİ ÖLDÜ
Birleşmiş milletler, bu önlenemeyen artışın, dünya çapında siyasi istikrarsızlığa ve şiddet dalgasına yol açmak üzere olduğu uyarısında bulunuyor. Bazı ülkelerde yaşanan protestolar da BM’nin uyarısını haklı kılıyor.

Mısır’da hafta başındaki iki gün süren gösterilerde 1 kişi ölmüş, Haiti’de gıda fiyatlarındaki artışı protesto gösterilerinde yağmalamalar ve polisle çatışmalar olmuş ve 5 kişi hayatını kaybetmişti.

Tunus’un orta kesimlerinde Redeyef’te, hayat pahalılığı ve işsizliği protesto eylemlerinde polisle göstericiler arasında üç gündür çatışmalar meydana geldiği haber veriliyor.

ACİLEN 500 MİLYON DOLAR GEREK
Zengin ülkelere, krize müdahale etmeleri için çağrı üzerine çağrı yapılıyor. Açları doyurmak için acilen ihtiyaç duyulan paraysa 500 milyon dolar düzeyinde.

KİMİ BENZİN DERDİNDE, KİMİ...
Dünya Bankası Başkanı Robert Zoellick, son gelişmelerle ilgili olarak şunları söyledi: “Birçok kişi benzin depolarını doldurmanın derdine düşerken, birçok kişi de karınlarını doyurmak için uğraş veriyor. Bu her geçen gün zorlaşıyor. Son iki ayda pirincin fiyatı yüzde 75 yükseldi. Buğdayın fiyatı geçen yıl yüzde 120 arttı.”

FİYATLAR NEDEN ARTIYOR?
Özellikle Çin ve Hindistan’ın artan talebi, küresel ısınmanın etkileri, petrol fiyatındaki önlenemez yükseliş ve hububatın biyoyakıt üretimine hammadde yapılması, gıda fiyatındaki artışın temel nedenleri olarak sıralanıyor.

- - - - - -

Alternatif Yaşam Planlaması ve hayata geçecek Alternatif Yaşam Çiftliğinin gerekliliği şehirden kaçmayı istemek, doğada yaşamak, doğal beslenmek, emeğinin sömürülmemesi, üretken olmak gibi nedenlerle desteklenebilir. Ve fakat işin bir de 2012'de olması muhtemel gelişmeler, (ki bu aralar piyasada/medyada bu konu hakkında ipe sapa gelmez yazılar var) küresel ısınma ve yukarıdaki haberde olduğu gibi açlık boyutu da var.

Henüz vaktimiz varken(???), küresel bir kargaşadan EN AZ etkilenmenin yolunun, yaşamsal ihtiyaçları devasa zincir marketlerden temin etmek olmadığını fark etmemiz ve kendi ürettiğimiz ile yaşamsal ihtiyaçlarımızı karşılayabildiğimiz bir yaşam biçimi oluşturmak olduğunu görmemiz gerekiyor.

Gitmekte olduğumuz yönde Alternatif Yaşam bir özlem değil, bir ihtiyaçtır.

kaynak : http://alternatifyasam.blogspot.com/2008/04/alk-savalar.html

radyo