Hosgeldiniz...

...Biz Bir Aileyiz...

17 Nisan 2010 Cumartesi

El hareketlerini değiştiriyorlar!




El  hareketlerini değiştiriyorlar!

Ünlü yönetmen Jean-Michel Goudard’a; beyin-göz ilişkisi ile beyin-el ilişkisi arasında hangisini tercih edeceği sorulduğunda, üstad, “beyin-el”i yeğ tutmuş. Neden acaba?

Konu el ile ilgili olduğunda, onun hareketleri söz konusu olduğunda, “telefon” önemli. Çünkü telefon icadından beri “el-beyin” ilişkisinin pratiği üzerinde çalışıyor.

Daha erken döneme gidilirse, telefon iki eli de kullanıyordu. Manyetolu telefonlar buna iyi örnek. Fakat geniş anlamıyla ve yaygın olarak kullanılmasının ilk örneği çevirmeli telefonlar!

Çevirdik ve yerine dönmesini bekledik. Burada bir noktayı da belki akılda tutmak ta fayda var. Bu telefonlarda “rakamlar vardı”. Yani o rakamları takip etmek zorundaydık, çünkü ana aparat dönüyordu.

Sonra, “tuşlamaya başladık”. Önce ev telefonlarında sonra cepte telefonlarında. Elin hareketleri kesin biçimde değiştiği gibi, parmakların işlevleri de değişti. Üstelik aparat sabit hale geldiğinden “rakamları görmemeye başladık”.

Cep telefonları iyice yaygılaşınca iş artık ezbere döndüğü gibi, rakamlar hiç görünmez oldu. “Tuşladınız ve o görmediğiniz numarayı çevirdi”. Yani hem el hareketleriniz hem de bunun zihni ve bedeni etkileri olmaya başladı.

Elbette daha kolaydı ve daha da kolaylaşacak. Bugün artık çevirme hiç yok, tuşlamada azalıyor. Yeni model telefonlar dokunmatik bile sayılmaz. Tuş yok çünkü.

Ekrana “değiyorsunuz”, sonra “sürüklüyorsunuz”. Mesela telefonun tuş kilidini açmak için yaptığınız-bu tür telefonlardaki-hareketi düşünün: sürükleyip telefonun “dışına” atıyorsunuz.

El hareketleri değişiyor, onunla birlikte beden dili değişiyor, belki kimya ve zihin de! Ha bir de, “rakamlar” azalıyor.

Bakalım sırada ne var? “Dokunmasız” olabilir. Onu da tabii yazacağız.

Bu haberi ancak iyibilgi yapar: Çevir, tuşla, sürükle, fırlat. Sonra? iyibilgi Ankara

www.iyibilgi.com

11 Nisan 2010 Pazar

Yaşama Dair // Gabriel Garcia Marquez



1. Seni sen olduğun icin değil, seninle birlikte olduğumda ben olduğum için seviyorum.

2. Hiç kimse gözyaşlarını hak etmez, onlara layık olan kişi ise seni ağlatmaz.

3. Sen istediğinde sana aşık olmaması, sana aşık olmadığı anlamına gelmez.

4. Gerçek arkadaş, elini tutup kalbine dokunandır.

5. Birisine yabancılaşmanın en kötü biçimi yanında oturuyor olup ona hiç bir zaman ulaşamayacağını bilmektir.

6. Hiç bir zaman gülümsemekten vazgeçme, üzgün olduğunda bile! Gülümsemene kimin, ne zaman aşık olacağını bilemezsin.

7. Tüm dünya için sadece bir kişi olabilirsin fakat bazıları için sen bir dünyasın.

8. Zamanı onu seninle birlikte geçirmeye hazır olmayan biriyle geçirme.

9. Belki de Tanrı uygun kişiyi tanımandan önce yanlış kişilerle tanışmanı, onu tanıdığında minnettar olman için istedi.

10. "Bitti" diye üzülme, "yaşandı" diye sevin.

11. Her zaman seni üzecek birileri olacaktır, yapman gereken insanlara güvenmeye devam etmek, kime iki defa güveneceğine daha fazla dikkat etmektir.

12. Birini daha iyi tanımadan ve bu kişinin senin kim olduğunu bilmesinden önce kendini daha iyi bir kişiye dönüştür ve kim olduğunu bilerek kendine güven.

13. Kendini çok zorlama, en güzel şeyler onları en az beklediğinde olur.

Gabriel Garcia Marquez



kaynak:http://www.seferjan.com/search/label/se%C3%A7tiklerim

Küçük Arabalı Amca


Baba, anne ve altı yaşındaki bir erkek çocuğundan oluşan bir aile, durakta otobüs bekliyordu. Hava bulutlu ve soğuktu; yağmur yağmak üzereydi. Bu arada, elektrikle çalışan tekerlekli sandalyesi üzerinde bir engelli yaklaştı durağa. Elinde kartondan bir kutu, duraktakilere peçete satmaya çalışıyordu.

Küçük çocuk tekerlekli sandalyeyi görünce çok şaşırdı. Hayatında ilk defa böyle küçük ve güzel “araba” görüyordu. Hemen annesinin eteğine yapıştı, tekerlekli sandalyeyi göstererek: “Anne, ben de böyle bir araba istiyorum.” dedi.

Annesi oğlunun bu isteği karşısında afalladı ve cevap verdi: “Oğlum bu araba çocuklar için değil ki.”

Çocuk mızmız yapmaya başladı: “Hayııır, bu araba tam bana göre. Ben böyle bir araba istiyorum, bana bundan alııın.”

Suskunluğunu sürdüren baba ve çocuğunu yatıştırmaya çalışan anne bakıştılar. İkisinin de gözlerinde aynı ifade okunuyordu: “Küçük çocuğa, bu “araba”nın engelli insanlar için olduğunu nasıl anlatsınlar? Hemen yanlarında duran bu engelli adama da ayıp olmasın şimdi.”

Çocuk annesinin eteğini çekip, çığlık atarak ağlamaya başladı. Babası kaşlarını çattı ve “Olmaz oğlum, olmaz!” diye oğlunu “araba sevdası”ndan vazgeçirmeye çalıştı. Çocuk ağlamasını ve “Bu arabadan istiyorum!” diye bağırmasını sürdürdü.

Bütün bunların farkında olan engelli adam çocuğa döndü ve yanına çağırdı: “Gel bakim buraya, ufaklık.”
Çocuk gözlerini silip “küçük arabalı amca”ya doğru yürüdü. Amcaya yaklaşınca gözleri yerinden fırladı, çünkü adamın ayakları yoktu.

Amca: “Bu arabamı sana verebilirim. Ama değiş tokuş yapalım. Sen bana ayaklarını ver, ben de sana bu arabamı vereyim.” dedi.

Çocuğun yüz ifadesi değişti: “Ama o zaman top oynayamam kiii?!” diye söylendi.

Amca gülümsedi ve “Ben de kaç yıldır top oynayamadım. Ne güzel olur demi?” diye konuştu.

Çocuk başını sallayarak “Hayııır!” diye bağırdı ve hemen anne-babasının yanına koştu. Annesine sarılarak: “Anne, ben bu arabadan artık istemiyorum.” dedi.

Sefer JAN
17.10.2007
kaynak:http://www.seferjan.com/

İki şey


İki şey 'Kalitesiz İnsan'ın özelliğidir :

1- Şikayetçilik

2- Dedikodu



İki şey çözümsüz görünen problemleri bile çözer :

1- Bakış açısını değiştirmek

2- Karşındakinin yerine kendini koyabilmek



İki şey yanlış yapmanı engeller:

1- Şahıs ve olayları akıl ve kalp süzgecinden geçirmek

2- Hak yememek



İki şey kişiyi gözden düşürür :...

1- Demagoji (Laf kalabalığı)

2- Kendini ağıra satmak (övmek, vazgeçilmez göstermek)



İki şey insanı 'Nitelikli İnsan' yapar :

1- İradeye hakim Olmak

2- Uyumlu Olmak



İki şey 'Ekstra Değer' katar :

1- Hitabet ve diksiyon eğitimi almak

2- Anlayarak hızlı okumayı öğrenmek



İki şey geri bırakır :

1- Kararsızlık

2- Cesaretsizlik



İki şey kaşif yapar :

1- Nitelikli çevre

2- Biraz delilik



İki şey ömür boyu boşa kürek çekmemeni sağlar :

1- Baskın yeteneği bulmak

2- Sevdiğin işi yapmak



İki şey başarının sırrıdır :

1- Ustalardan ustalığı öğrenmek

2- Kendini güncellemek



İki şey başarıyı mutlulukla beraber yakalamanın sırrıdır :

1- Niyetin saf olması

2- Ruhsal farkındalık



İki şey milyonlarca insandan ayırır :

1- Sorunun değil, çözümün parçası olmak

2- Hayata ve her şeye yeni (özgün, orijinal, farklı) bakış açısıyla yaklaşabilmek



İki şey gelişmeyi engeller :

1- Aşırılık (mübalağa, abartı, ifrat, tefrit)

2- Felakete odaklanmış olmak



İki şey cözüm getirir :

1- Tebessüm (gülümseme)

2- Sükut (susmak)



İki şeyin değeri kaybedilince anlaşılır:

1- Anne

2- Baba



İki şey geri alınmaz:

1- Geçen zaman

2- Söylenen söz



İki şey gerçek sondur:

1- Cennet

2- Cehennem



İki şey ulaşmaya değerdir:

1- Sevgi

2- Bilgi



İki şey "hayatta önemli olan her şey" içindir :

1- Nefes alabilmek

2- Nefes verebilmek



Rümeysa Öz'e teşekkürlerimizle
kaynak : http://www.denizce.com/ikisey.asp

Kutlu Doğum Haftası


Kutlu Doğum Haftası'nın kutlanma tarihinde değişikliğe gidildi. Artık her yıl 14-20 Nisan tarihleri arasında kutlanacak.

radyo