Tayland Ordusu’nun işgali altındaki Patani’deki toplama kamplarında Müslümanların büyük zulüm gördüğü ortaya çıktı.
Budist Tayland Yönetimi’nin medyaya uyguladığı baskı ve engellemeler nedeniyle, Patani’de yaşanan zulmün boyutları kamuoyuyla yeterince paylaşılamıyordu.
Patani’deki toplama kampları’nın fotoğrafları ülkede yaşanan acıları bütün çıplaklığıyla gözler önüne seriyor.
Tayland’ın güneyinde bulunan Patani’de toplama kampları Müslümanlarla dolu. 5 milyon Müslüman’ın yaşadığı Patani’de 30 bin kişi Yala, Narativa, Satun ve Songlo’daki toplama kamplarında tutuluyor. Aralarında kadın, yaşlı ve küçük yaştaki çocukların da bulunduğu bu toplama kamplarında sık sık işkence, tecavüz ve darp olayları yaşanıyor.
Toplama kamplarında tutulan mahkûmlar arasında âlimler, öğrenciler ve öğretmenler çoğunluğu oluştururken; bu kamplar medya ve insan hakları örgütlerinden özenle saklanıyor.
Ebu Gureyb’ten farkı yok
Patani’deki toplama kamplarının görüntüleri insana Irak’taki Ebu Gureyb Hapishanesi’ni hatırlatıyor. Üstleri çıplak bir vaziyette kampta tutulan mahkûmların bir çoğunun vücudunda darp izleri bulunurken, Patanili Mahkumlar son derece bitkin, zayıf ve üzgün gözüküyor.
Ayrıca mahkumların vücuduna askerler tarafından rakamlar yazılmış. Tayland Askerleri Patanili Mahkûmlara seslenecekleri zaman isimle çağırmak yerine bu rakamları kullanıyorlar.
Patanili kadın mahkûmlar ise daha çok Narativa’ya bağlı Galuvo Köyü’ndeki bir toplama kampında tutuluyor.
Patanililer, 100’den fazla kadın mahkumun tutulduğu bu toplama kampında kadınlara askerler tarafından sistematik olarak tecavüz edildiğini söylüyorlar.
Bu kamptaki kadın mahkumların bir çoğu Tayland Ordusu’na karşı savaşan direnişçilerin hanım ve akrabalarından oluşuyor.
Patanililer ırk olarak tıpkı Malezyalılar gibi Malay Irkı’ndan geliyorlar. 12. Yüzyıl’da Çin’e ticaret için giden Arap tüccarlar vasıtasıyla İslam’la tanışan Patanililer 15. Yüzyıl’da Patani İslam Krallığı’nı kurdular. İslam Krallığı döneminde Patani Güneydoğu Asya’nın en önemli ilim, kültür ve ticaret merkezi haline geldi. Yeraltı kaynakları bakımından oldukça zengin olan Patani, 1900’lü yılların başında İngilizler tarafından işgal edildi.
İngiliz işgaline karşı çıkan Patani Halkı’nın bu direnişi Osmanlı Sultanı Abdulhamid Han tarafından yoğun şekilde desteklendi. İngilizler, tıpkı Ortadoğu’da yaptıkları gibi Güneydoğu Asya’yı da cetvellerle sınırlara ayırdılar ve Patani’yi Budist Tayland Hükümeti’nin yönetimine verdiler.
Şafi Mezhebi’ne bağlı olan Patani Halkı, Güneydoğu Asya’nın en dindar halkı olarak biliniyor.
11 Eylül Saldırılarının ardından ABD tarafından terörizmle mücadele kapsamına alınan Patani, bizzat Bush tarafından “Güneydoğu Asya’nın Afganistan’ı” ilan edilmişti. Tayland Yönetimi, Patani’deki bağımsızlık mücadelesini bastırabilmek için özellikle ABD, İngiltere ve İsrail’den destek alıyor.
kaynak : http://www.ihh.org.tr/Duenyadan-Haberler-Ayri.49+M5167d7941b6.0.html