Hosgeldiniz...

...Biz Bir Aileyiz...

22 Eylül 2010 Çarşamba

Emniyet kemeri..

21 Eylül 2010 Salı

ENDİŞE - Özür Dilerim Dünya







ENDİŞE
Grubun temelleri 1997 yilinda Hüseyin Dindar, Hüseyin Isiktekiner ve Isa Yavuz Karakus tarafindan Ankara’da atilmis ve pek çok degisiklikten sonra 2006 yilinda Hüseyin Yalçin ve 2010 da Umut Gürışık'ın katılımıyla şimdiki hali olusmustur. Grubun kurulusundan bu yana geçirdigi degisiklikler sadece sanatsal boyutta degil, ideolojik ve düsünsel anlamda belirgindir. Bilmenin, ögrenmenin bitmedigi yasamda grup Endise de degisime devam edecektir. Ilk besteleri, 99 yilinda Olmuyor, Sakin, Endise ve Ankara’da Hüzün’dür. Hala hayattaki haksizliklar, savaslar, zulümler yeni bestelerine konu olmaya devam ediyor. Grup Endise, adini seçerken hayata karsi yasadigi endiselerden esinlenmistir. Dünyada yasanan haksizliklar, zulümler, insanlik suçlari grubun felsefesini bu yönde etkilemis ve sanatlarini sekillendirmeye devam etmektedir. Haksizliklara duyduklari öfke müziklerinde duyuluyor. Gençlerin tertemiz dünyalarini kirleten, gerçekleri çarpitan ve vicdanlarini kirleten her türlü düsünceye karsi çikisi temsil etmek istiyorlar. Müzigin eglence ve haz merkezli bakisa indirgendigi günümüzde bunun aksine de müzik yapilabilecegini göstermek grubun en çok önem verdigi konulardan.

Özür Dilerim

Özür dilerim dünya kendimden dolayı
ve yapamadıklarımdan sana...

Gücüm yetmiyor, elim varmıyor
Üzerinde yapılan, haksızlıklara

Sesim gitmiyor, kavgam yetmiyor
Kaybolup giden insanlığımıza

Zulüm bitmiyor, kanlar dinmiyor
Barışa hasret, bu yaşlı dünyada

Gücüm yetmiyor, elim varmıyor
Kaybolup giden insanlığımıza


Söz & Müzik: Endişe
kaynak : http://www.myspace.com/endiseband

20 Eylül 2010 Pazartesi

Yaşıyorum



Çığrından çıkıyor duygular; muazzam bir sele kapılıp giderken bu aşkın ortasında ben ve kalbim, adı konulmamış kaygıların ruhuma sarmalanmış o fırtınasını dinliyoruz. Güç iş gerçekten kalıpların ardındaki bir düş deryasında engin dalgalara karşı mücadele etmek. Devam edebilmek yola. Kavrayabilmek duyguları ve hükmedebilmek ruhunu baştan başa kaplamış aşk yetisine. Keşke sevda baş edilebilir olsa. Keşke kalp sızısına mahal vermeden, aşk kendisini her gün yeniden doğurabilse. Katlanarak an be an artsa.
Sen düşerken yüreğime mutluluk gözyaşlarıyla birlikte, şebnemler misali örtüyorsun ruhumu. Yağmur gibi yeniliyorsun ömrümü. Sen gülerken, ben acıyı ve korkaklığı tümden dışlıyorum dünyamdan. Alıp atıyorum içimde hüzne dair ne varsa; yok edip bir adım daha yaklaşıyorum abidevi yüreğinin güzelliklerine.
Hafızamda yer etmiş bulanık mutluluk tablolarının ne değeri var ki artık? Yeni bir okyanus dalgası gibi silip geçti sevginin güzelliği, o yarım yarım tebessümlere sahip tüm kayıtları. Artçı sarsıntılarla geçmiş günler, şimdi tertemiz bir şelalenin verdiği dinginliğe bıraktı yerini. Toprağın soğuğuna alışmak kadar zor iken yaşamak, şimdi bir çift göz ile kalakaldı öylece, cennetin içinde ilelebet yaşamak istercesine.
Güç iş gerçekten solgun bir kalple hayata güzel bakmak. Sevgiyi işlenmiş sedefler gibi hayata yaymak. Aşkı matem olmaktan çıkarıp, kalbi mutluluğa boyamak. Sen mahkum etmiyorsun yüreğimi. Sen korkutmuyorsun beni. Sen, açtığın cennet kapılarını, huzur meşaleleriyle ışıklandırırken gözümün gördüğü her yeri, ben gizemli hislerin ölümsüzlüğüne aşık, çoktan bağlandım yüreğine.
Yaşıyorum mesafelerin uzaklığına rağmen. Yaşıyorum vuslatla özdeşleştirmediğim ama gücünü oradan aldığım büyük bir ümit ile. Özel bir sevgiyi, özen verilmiş bir aşkı, kıyılmayacak kadar muhteşem bir yüreği, yaşıyorum ruhumun derinliklerinde ve damarlarımda dolaşan kanın değdiği her noktada. Yaşıyorum.

YAŞAMAK fırsattır, yararlanmayı bil.

YAŞAMAK güzelliktir, kıymetini bil.

YAŞAMAK mutluluktur, tatmayı bil.

YAŞAMAK rüyadır, gerçekleştirmeyi bil.

YAŞAMAK meydan okunmasıdır sana, karşı çıkmayı bil.

YAŞAMAK görevdir, tamamlamayı bil.

YAŞAMAK oyundur, oynamayı bil.

YAŞAMAK servettir, korumayı bil.

YAŞAMAK aşktır, sevgidir, keyfinin çıkarmayı bil.

YAŞAMAK bilmecedir, çözmeyi bil.

YAŞAMAK verilmiş bir sözdür, tutmayı bil.

YAŞAMAK hüzündür, aşmayı bil.

YAŞAMAK şarkıdır, söylemeyi bil.

YAŞAMAK mücadeledir, kabullenmeyi bil.

YAŞAMAK trajedidir, göğüslemeyi bil.

YAŞAMAK maceradır, göze almayı bil.

YAŞAMAK şanstır, kullanmayı bil.

YAŞAMAK çok kıymetlidir, mahvetmemeyi bil.

YAŞAMAK yaşamaktır, uğruna savaşmayı bil.

kaynak :http://edebiyatdunyam.blogspot.com/2007/09/yayorum.html
http://www.dersimiz.com/guzel_yazilar/yazi.asp?id=3597&YA%DEAMAK

Google'da arama yapmanin püf noktalari

\

Dünyadaki bir numaralı arama motoru olan Google'da değişik parametreler kullanılarak daha yararlı sonuçlar elde edebilmek hiç de zor değil.

Diğer bir deyişle, bir arama yapacağınız zaman açılacak olan sayfanın URL'si, bu yeni aramanın özelliklerine göre yeniden adlandırılacaktır. Bazı kısımları ise kendiniz değiştirip sonuçları yeniden düzenleyebilirsiniz. İşte onlardan bazıları:

# Filetype: Bu parametre ile dosya uzantılarına göre arama yapabiliyorsunuz. Örneğin, ticaret ile ilgili PDF dosyalarına ulaşmak istiyorsunuz. Bunun için Google arama kutusuna;
-------------------------------------
filetype:pdf ticaret
-------------------------------------
yazıp aratmamız yeterli olacaktır.

# Inurl : Web sitelerinin adres kısımlarında arama yapılmasına olanak sağlıyor. Bunun için ise;
-------------------------------------
inurl:ticaret
-------------------------------------
yazabiliriz. Bu sayede içinde "ticaret" geçen tüm siteleri listeyebiliriz.

# Site : Bu özelliği kullanarak istediğimiz web sitesi içinde arama yapabiliriz. Örnek olarak;
----------------------------------------
site:www.milliyet.com.tr ticaret
----------------------------------------
yazıp Milliyet'in içinde yer alan ve "ticaret" kelimesi geçen tüm sayfalara ulaşabiliriz.

# Intitle : Arama yapacağımız anahtar kelimeleri sayfa başlıklarında tarar. Şöyle ki,
------------------------------------------
intitle:ticaret
------------------------------------------
yazdığmızda başlık bilgisinde ticaret olan web sitelerini listeletmiş oluyoruz.

# Allintitle : Tüm anahtar kelimeleri sayfanın başlığında arar.
----------------------------------------
allintitle:ticaret
----------------------------------------

# Link : Bu özellik ile bir web sitesine, hangi web sayfaları tarafından link verildiğini öğrenebiliriz. Mesela,
--------------------------------------------
link:www.bildirgec.org
--------------------------------------------

# Cache : Ulaşmak istediğimiz web sayfasının, daha önceden google'ın önbelleğine alındığı görüntüsünü ekrana getirmemizi sağlar. Kullanım şekli ise,
----------------------------------------
cache:www.bildirgec.org
----------------------------------------

\

# Related : Bu parametreyi kullanarak, herhangi bir web sayfası ile benzer içerikte yayın yapan siteleri görüntüleyebilriz. Bunun için de,
--------------------------------------
related:www.bildirgec.org
--------------------------------------
örneğini kullanabiliriz.

# Define : Tanımlanmasını istediğiniz kelimeyi aratıyorsunuz. bunun için google arama kutucuğuna örnek olarak;
-----------------------------------------
define:modus vivendi
-----------------------------------------
yazabiliyorsunuz.

# allintext : Sayfa içindeki metinde yazacağınız kelimeyi aratır.
------------------------------------------
allintext:ticaret
------------------------------------------
Bu şekilde yapacağınız aramalar, istediğiniz şeyi bulmanızda daha sağlıklı sonuçlar verecektir.

kaynak : http://www.bildirgec.org/yazi/google-da-yararli-parametreler

Ailece kahvaltı...


Ailece kahvaltı
Bu hafta yapılsın.

Hep bir ağızdan konuşularak ortadaki sahanın içine ekmek banılsın.

Televizyon açık olsun, ama uzak olsun. Ve korolar gibi herkes birbirine arada bir katılsın, sık sık gülünsün. Teker teker en zayıf yönlerimize reçel sürülüp, damlatılsın dudaklardan. Dalga geçilsin, geçilemeyen duvarlardan. Taze ekmek kesilsin ama sırayla. Çaylar tazelensin, ama hep anne yapsın bunu. Bir yerde duymuştum, herkesin en çok annesinin yemeğini sevmesinin nedeni sevgiyle pişmesiymiş. Sana yarasın diye, bedenine vitamin girsin diye, güçlen, hasta olma diye yapıyor ya yemeği... En lezzetli domates, annenin doğradığı domates oluyor işte. Nasihatler verilsin kulak arkası edilecek olan. Ve haftanın hikayeleri dökülsün masaya, hemen zeytinlerin yanına. En güzeli seçilsin, uzadıkça uzasın. Babam bana küçücük bir şeyden dolayı aferin desin. Ve şu soru muhakkak sorulsun: Bu peynir nereden?

Sabah gazeteleri dursun sofraya yakın ve olsun verecek güzel bir haberi.

Ne bileyim bir film, bir konser belki. Tereyağ erisin kızarmış bir ekmekte, 'yemeyin!' yazsın diyet sayfalarında gazetenin, biz yiyelim. Kaç kişiysek orada o an, o kadar kişiyiz aslında toplasan. Tam da bunu düşünürken damlasa çay bardağının altından, o çay tabağına toplanıp göl olan damlalar. Yıkanır o örtü, mis gibi serilir yine altına o sofranın, sen yeter ki gel, yeter ki hepimiz orada olalım... Kaç böyle sabahtan geri geliyoruz kimbilir, kötümser olmak istemem ama, bundan değerli böyle zamanlar bilmiyor muyuz sanki.

Dışarıdan eşek kadar görünsek de biz, için için oturuyor olsak omuz hizası bir büyükler sofrasında. Garip bir hipermetrop var ya anne ve babaların gözlerinde. Hani gözlerinin önünde büyüyen bir şeyi, hep küçük sanırlar. Biz de az şımarık olmasak, saklasak gözlüklerini böyle zamanlar. Çocuk sesimizle konuşsak. Ve abartsak acısını masanın kenarına çarpan dizimizin. Herkes bir an oraya baksın diye.

Seslerin içinden en sevdiğimiz duyulsun derken: Çay karıştırma sesi. 'Ama anne, baba siz şekerli içmeyin' densin, tatlı gençlik yıllarının melodisiyle. Bir zeytin düşsün yere, kimse almasın. İçimizde kuruyan ne varsa, nemlensin çayın buharında. Ve sadece bize ait bir karıştırma çayın buharı olsun o. Yüzlerde, 'Kendimi en çok burada ben gibi hissediyorum'un saklamaya çalışılmayan tebessümü olsun.

Birbirimizden parmakla göstererek sofradaki birşey istensin. Ne bileyim ekmek, zeytin ya da reçel. Sırf istemiş olmak için... Kalkarken yemeyi unuttuğum bir şey olsun ve onu tatmadan kalkma densin. Sırf demiş olmak için.

Oradan kalkanın gün boyu sırtı yere gelmesin.

Ailece yapılan bir kahvaltı hiç ihmal edilmesin.

Unutulmasın, hep bilinsin kıymeti.

Amaaan hemen gözler dolmasın. Dolsun diye yazmadım.

Olsun diye yazdım.

Nil Karaibrahimgil

Nil Karaibrahimgil'e teşekkürlerimizle

Denizce

kaynak: http://www.denizce.com/ailecekahvalti.asp

resim:http://www.pudra.com/anne-cocuk/cocuk-gelisimi/5-yas-cocugun-gelisimi-1193.htm

radyo