Hosgeldiniz...

...Biz Bir Aileyiz...

9 Kasım 2007 Cuma

BÜYÜK ÖNDER ATATÜRK’ÜN ÖLÜMÜNÜN 69.YILI...





BÜYÜK ÖNDER ATATÜRK’Ü ÖLÜMÜNÜN 69.YILINDA SAYGI VE RAHMETLE ANIYORUZ...

8 Kasım 2007 Perşembe

Özdemir ASAF


BEKLE DEDİ
Bekle dedi gitti
Ben beklemedim, o da gelmedi...
Ölüm gibi bir şey oldu
Ama kimse ölmedi..

BAKİ
Kendi bahçesinde dal olamayanın biri
Girmiş bahçeme ağaçlık taslıyor.


ANLAM
Sen bana
Sen desen de, demesen de olur.
Ama ben sana diyeceğim.
Düşün dur.

ANAHTAR
Konuşmak susmanın kokusudur.
Ya sus git, ya konuş gel, ortalarda kalma.
Yalan korkaklığın tortusudur.
Dürüst kaba ol, eğreti saygılı olma.

ADALET
İnsansız adalet olmaz
Adaletsiz insan olur mu?
Olur, olmaz olur mu!
Ama, olmaz olsun

2=1
Kim o, deme boşuna...
Benim, ben.
Öyle bir ben ki gelen kapına;
Baştan başa sen.

ilk çağ ya ordan şey ettik ama ayna nerden geldi bilmiyom :):)

insanlar ve bir haftalık yiyecekleri.

Germany - 500 $





Japan - 317 $


Ecuador- 32 $

Chad- 1,5 $

7 Kasım 2007 Çarşamba

tepkisi olmayan tıklamasın... :):)


"günaydın hayat"


"günaydın hayat"

günaydın hayat,günaydın dertlerim
günaydın şehirlerim,günaydın sevgilim
anlatacağım dinleyin,gözlerimi izleyin
anlamı yok bilmeyin birşeyler söyleyin

birşeyler söyleyin ....

bir umudu beslemek bir hüznü sevmektir
gözlerinin içine baka baka ne olduğunu bilmektir
anlamadan bilmeden acı acı gülmektir
gözlerinin içine baka baka belki yarın demektir

belki yarın demektir...

belki ölürüm,belki yaşarım
belki giderim,belki kalırım
belki susarım,belki yapamam
belki görürüm,belki bakamam

gelmeyin üstüme ben küçük bir adamım
utanırım sıkılırım daralırım bunalırım...

grup garaj

Harika !!

çok güzel bir gösteri.Bir Türk gencinin Fransız televizyonunda yaptığı gösteri.
tavsiye benden :)

6 Kasım 2007 Salı

neden neden neden ? ? ?

* Neden bozulan otobüsün yolculari bizim otobüsümüze aktarildiginda onlara mülteciymisler gibi bakariz?
* Neden her gördügümüz haritada hemen Türkiye'yi bulmaya çalisiriz? Millet olarak Dünya'da kaybolma kompleksimiz mi vardir?
* Neden insanlar birbirlerine sarilinca sag-sola sallanirlar?
* Neden ögrenciler ilkögretimin besinci sinifina kadar ögretmene "ögretmenim" diye seslenirken altinci sinifta bir anda "hocam" diye seslenmeye baslarlar?
* Neden sinavlarda "4 yanlis bir dogruyu götürür" seklinde bir uygulama ile ögrenciler cezalandirilirlar da "4 dogru bil, bir dogru da bizden" seklinde bir kampanya baslatilip zekaya ve riske girme cesaretine ödül verilmez?
* Neden insanlar kapali bir alandan yagmur yagan alana çikinca kafalarini egerler? Yagmura duyulan saygidan midir yoksa ondan tirstigimiz için midir?
* Neden dükkanini kapatip giden esnaf, kapiya "10 dakika sonra dönücem"yazar,ne zaman gittigini nasil anlariz?
* Televizyona çikan insanlar neden kendilerini Türkiye'deki bütün insanlarin izledigini sanirlar ? Örn: Su anda 70 milyon kisi bizi izliyor...
* Neden gözlerinden öperim denir? Insan vücudunda öpülecek daha uygunsuz bir yer var midir? Kimse kimseyi gözünden öpmüs müdür?
* Dügünlerde neden "Dom Dom Kursunu" ile göbek atilmaktadir. "Bir avci vurdu beni, bin avci beni yedi" gibi sözler esliginde kendinden geçen baska milletler var midir?
* Neden tüm Türk filmlerinde sevisme sahnesi tam baslayacakken duvardaki tabloya zum girilir? Kameraman hatasi midir, yönetmen i.neligi mi?
* Neden bazi kizlarimiz sirin bir hayvancagiz gördüklerinde "inanmiyorum!" derler, inanilmayacak olan nedir?
* Cumartesi ve Pazartesi'nin neden kendi isimleri yoktur?
kaynak :http://tembelisi.blogspot.com/

mangal

Mangal : Bu aktivite esnasında, bir erkeğin gerçek mutfak hünerine tanıklık ederiz. Bir erkek, mangal başına geçmek için gönüllü olduğunda, aşağıda detaylandırılan bir seri olay yaşanır:

ERKEK
1. Erkek mangalı ve mangal kömürünü çıkartır.

KADIN
2. Kadın ızgarayı temizler.
3. Kadın bakkala gider.
4. Kadın kasaba gider.
5. Kadın fırına gider.
6. Kadın salatayı ve sebzeleri hazırlar.
7. Kadın pişirilecek etleri hazırlar.
8. Kadın, etleri bir tepsi üzerine, gerekli malzemeler, baharatlar, vs ile dizer.
9. Kadın temiz ızgarayı ve hazırladığı tepsiyi, mangalın başında elinde birasıyla dikilen adama getirir.

10. Adam etleri ızgaranın üzerine yerleştirir.

11. Kadın içeri geçip, masayı hazırlar.
12. Kadın sebzelerin pişmesini kontrol eder.
13. Kadın tatlıyı hazırlar.
14. Kadın tekrar dışarı çıkar ve kocasına etin yanmakta olduğunu haber verir.

15. Adam çok pişmiş eti ızgaradan alır ve kadına verir.

16. Kadın tabakları çıkartır, masaya dizer.

17. Adam içkileri doldurur.

18. Kadın masayı toplar, kahve hazırlamaya gider.
19. Kadın kahve ve tatlı ikram eder.
20. Yemekten sonra, kadın masayı toplar.
21. Kadın gider bulaşıkları yıkar, mutfağı toparlar.


22. Adam mangalı olduğu yerde bırakır, çünkü içinde hala yanan kömürler vardır.
23.
Adam karısına bugün mutfak işi yapmamaktan dolayı mutlu olup olmadığını sorar.
24. Karısının şaşkın bakışları karşısında, kadınları mutlu etmenin imkansız olduğu kararına varır.

kaynak : http://tembelisi.blogspot.com/

5 Kasım 2007 Pazartesi

Bu günün Doğum Günü Çoçuğu:) YELİZZZ


kutlu gününüz doğum olsun.
kutlu doğum gününüz olsun.
kutlu olsun gününüz doğum.
gününüz doğum kutlu olsun.
gününüz olsun doğum kutlu.
gününüz doğum kutlu olsun.
olsun doğum kutlu gününüz.
olsun gününüz doğum kutlu.
olsun kutlu gününüz doğum.
doğum kutlu olsun gününüz.
doğum olsun gününüz kutlu.
doğum gününüz kutlu olsun....

4 Kasım 2007 Pazar


YouTube bu videoyu yılın en ilham verici (most inspirational) videosu olarak seçti (liste burada).

Bazen dünyanın geleceği hakkında karamsarlığa kapılsam da, dünyada hâlâ güzel insanların yaşadığını öğrenmek, gerçekten de çok umut verici bir şey.

Sevelim, sevilelim…

Yaşamaya Dair...


yaşamaya dair

Yaşamak şakaya gelmez,
büyük bir ciddiyetle yaşayacaksın
bir sincap gibi mesela,
yani, yaşamanın dışında ve ötesinde hiçbir şey beklemeden,
yani bütün işin gücün yaşamak olacak.

Yaşamayı ciddiye alacaksın,
yani o derecede, öylesine ki,
mesela, kolların bağlı arkadan, sırtın duvarda,
yahut kocaman gözlüklerin,
beyaz gömleğinle bir laboratuarda
insanlar için ölebileceksin,
hem de yüzünü bile görmediğin insanlar için,
hem de hiç kimse seni buna zorlamamışken,
hem de en güzel en gerçek şeyin
yaşamak olduğunu bildiğin halde.

Yani, öylesine ciddiye alacaksın ki yaşamayı,
yetmişinde bile, mesela, zeytin dikeceksin,
hem de öyle çocuklara falan kalır diye değil,
ölmekten korktuğun halde ölüme inanmadığın için,
yaşamak... yani ağır bastığından.


nazım hikmet
umut etmek

hepimiz umutlarımızın esiri değil miyizdir çoğu zaman
umut etmeyi yaşam tarzı haline getirmişizdir
umdukça büyümüşüzdür belki de
ama umutların tükendiği yerde de kalakalmışızdır
tamamen çıplak ve savunmasız...

bu anda bile ayakta kalma savaşı veririz
kimi zaman nedenini bile bilmeden
sonunda mutlu olur muyuz diye düşünmeden
umut ederiz
ve ettikçede olgunlaşırız
mutluyuzdur aynı zamanda
neden mi?
umutlarımız bize mutluluk verir
huzur verir...
gerçekleşir kimi zaman
kimi zamanda gerçekleşmez
ama genede mutluyuzudur...


umut ettiklerimiz bize bir çok şey kazandırır
güç kazandırır
sevgi kazandırır
sevginin bir anlamıda umut değilmidir zaten
umdukça sevmez miyiz
sevdikçe umutlanmaz mıyız
zamanla alışır oluruz umutlara
vazgeçemez oluruz...
geriye baktığımızda sadece umutlarımızla ayakta olduğumuzu
umutlarımızın bizi kuvetlendirdiğini görmez miyiz
sonrada bakarız halimize ve şöyle deriz
sevgi umutlardan ibarettir umutsa umutsuzluktan...

birce ...
umut dediğin nedir ki gülüm
bir tutam bulut
kimsenin aklına gelmeyen
bir başlangıç
bitmeyen bir başlangıç
bitmeyen bir savaş
bir diriliş belkide
yada yarınlarda aradığımız
bir yok oluş
kimse bilmedi,kimse görmedi
hep yeniden başladık tükenmeye
herkezin tek başına yaşaması gereken
bir türkü vardı
ve biz onu yaşıyoruz
artık yüreğimizde umutla
umut dediğin bir bulutun gölgesi
derinlerde yosuna takılı
duvarlara çizili resimler kadar aykırı
umut dediğin bir bulutun gölgesi
yüzyıllara takılı bir uçurtma
tüm gülücükler gibi
tüm sevinçler gibi
güneşte parıltı sürmesi gereken
özlemler gibi
çekilmesi gereken acılar kadar gerçek
herşeye rağmen
kovulduğu kapıyı çalan bir el umut
yaşamdan ödünç aldığımız
asla geri ödeyemediğimiz
bir an kapanmamış bir hesap
acıların dört nala koştuğu
akşamlarda şafak beklentisi
umut dediğin gülüm
senden benden bir parça
belki biraz dost,belki biraz yabancı
kim bilir umut belkide"ÖZGÜRLÜĞÜN DİĞER ADI"

esra...

radyo