
-ba
Dokundukça acıyan yaralar kadar sahiciyim
Gizlendikçe göze çarpanlar kadar sahici,
Bir şehre çatılarından bakarmış gibi bakma bana
Kuş bakışı, uzaktan ve yabancı.
Söylendikçe eskimez benim şarkım
Ve sustukça unutulmaz
En keskin çehresinden, çekingen ve geçirgen
Tırnaklarıyla ruhuma mıhlanmış
İçimdeki kara kedi, tırmaladıkça duvarlarımı
Gözlerime yağar tüm siyahi bulutlar
Yine de, derdimden habersizce severim ben derdimi
Ey ruhumun tüm sökülmüş,
Terzisini arayan yanları
Fırlatıp tüm “Kufe”liğini bir yana zamanın
Sura üfler gibi ruhuma
Aşina bir dille fısıldamalısın
Yarım kalmış eflatun masalları
Ve mıknatısın tüm kutup hallerini
Öğretmelisin bana
Tökezlediğim seferlerde yeniden
Yön bulmam için
Çakılmış bir çivi gibi mıhlanmış
Bu, günden güne daha da ekşiyen
tanımlayamadığım -efkarı-
Sivri ve gürültülü
Bir vidayı söker gibi,
Yavaş yavaş
Bir sema ahengiyle
Ayıklamalısın saçlarımdan
Sonra, bir ağaca yaslanır, bir dalı silkeler gibi
Müşterek sevinçler çoğaltarak ağlamalıyız...
Gün ve güneşi unutturacak,
Gecenin karanlığından elem duy-ur-mayacak
Bir huzur doğurmalıyız bunca iç kanmaya
Tüm mecaz düğümleri çözerek
Her boydan ve renkten halimizi örten
Burkulmalardan arınarak
Hal tercümemizden
Şiirler okumalısın bana
Aynalarda asılı kalan acımı sırlayacak
-ba
Dilsizmütercim:Meryem Rabia Taşbilek
kaynak: http://dilsizmutercim.blogcu.com/
resim : http://www.lysabell.com/?p=9
0 yorum:
Yorum Gönder